Deliler gibi içmeyi sarhoş olmayı özledim. Sevdiğim, hatta bazen sevdiğimi söylemeye çekindiğim insanlara drunk text‘ler atmayı özledim.
Saçmalamayı özledim. İstiklâl’de sarhoş sarhoş koşmayı, hatırlamayacağım kadar ıslak gömmeyi, daha fazla içemem derken kendimi yeni bir mekanlar Jager shot’larken bulmayı özledim.
Hiçbir şeyin umurumda olmamasını özledim. Dilediğim gibi delirebilmeyi, her şeyi bir kenara atabilmeyi özledim.
Düşünmemeyi özledim ben. Sürekli gelecek kaygısıyla yaşamamayı, varoluş sancısıyla kıvranmamayı özledim. Çimlerde şuursuzca mutlu bir şekilde koşuşturan köpek yavruları gibi öylesine koşmayı özledim.
Sorumluluklardan, büyümek‘ten uzak, eğlenceye ve dağıtmaya yakın olmayı özledim ben.
En büyük derdimin internet yavaşlığı, ya da hayatımda hiçbir önemi olmayacak bir dersten D almak, ya da fazla içip taksiciye evin yolunu anlatamamak olmasını özledim ben.
Bütün gün windsurf ya da snowboard yapıp akşamında içmeyi özledim ben. Yeri geldi mi akşam 6’dan sonraki gün öğlene kadar LoL oynamayı özledim.
En çok da sevdiğim insanlarla yıldızlara bakmayı özledim. Yıldızlara. Samanyoluna. Sonsuzluğa.
Geçmişi özledim ben.